aşk acısına iyi gelen şeyler

bana en mantıklı gelen şey lise zamanında birine aşık olucaksın ona güveniceksin hemde dibine kadar güveniceksin. ona olan aşkını o kadar büyütüceksin ki gözünde o gittikten sonra başkalarıyla olmadığında bu kalp ona aitti diceksin ve geçmişte zaten unutyuğun birşeye endeksliceksin kendini. bu sayede onu önemsizleştiriceksin.

şiir yazmak açıkçası çok rahatlatıyor

yazmak inanılmaz derecede rahatlatıyor, yüzüne söyleyemediklerinizi, kimseye anlatamadıklarınızı vs kağıda dökün, telefonunuzda bir nota yazın, sadece yazın. atlatma sürecini hızlandırır.

(bkz: çikolata) (bkz: uyku)

şarkı dinlenmeyin yalnız kalmayın içmeyin bunlar iyi gelmiyor.

aşık olunan kişi

bir paket marlboro red veya 70lik absolut.tabiki güzel bir playlist (bkz: dibi görmeden zirveye çıkılmaz)

yalnız kalmaktan kaçının, adının anıldığı ortamlardan ve karşılaşabileceğiniz ortamlardan uzak durun bir süre, müzik dinlerken efkarlı olanları değil de kafanızı dağıtabileceğiniz şarkıları dinleyin, onu unutacağım diye saçma sapan ilişkilere girmeyin.

ask acisida neymis. asik oldugum kiz dün evlendi. bundan daha büyük aci yok

her seferinde rakı-haydari-neşet baba üçlüsüne selam durdum

lol uyku lol uyku l... u... ...

uyumak uyumak uyumak gözlerin şişene kadar uyumak

beş kilo dondurma,büssürü film ve yazmak,her şeyi duydu düşğnce içinizden ne geliyorsa yazın,büyük rahatlatıyor öneririm

hep sevdiğim yemekleri tatlıları yedim depresyondan. nefsim doyunca bi açıldım kendime geldim. ama ilk on gün iki günde bir bayılma noktasına geldiğimde aç olduğumu farkedebildiğim için bunu yapana kadar iyi sıkıntı çektim.

uyku ya bir de komedi filmleri, bir bakmışsın gülüyorsun

siyanür

tuvaletini 5 dakika tutup bir anda tuvalet yapmak 😂😂

zaman birader

ne oynadığınıza bağlı olarak oyunlar bu konu da yardım eder yani en azından yatağa yattığınız saate kadar unutmanızı sağlar. yatakta s*ksen yine geçmez

yazı yazmak. yani bence. ben yazdıkça rahatlıyorum. duygularımı oraya bırakıveriyorum sanki.

sosyal medya hesaplarını kontrol etmemek

tatatam'ı okumak. ben kendimi okurken eğleniyorum yani.

(bkz: dostlar) ama dikkat arkadaş değil dost olacak.

hiçbir şey

kalabalıklar iyi gelir. bi de şarkılardan uzak durun.

aşk acısını en dibine kadar çekmek, öyle şarkılar var ki insanın aşk acısı çekesi geliyor be kardeşim zevk alıyo gibi oluyosun bkz : https://www.youtube.com/watch?v=ATxRhKHVX7k

aşkı bulduk acısı kaldı..

müzik

aşk acısını nedir ki sen hiç serçe parmağını sehpaya vurdun mu

kezzap

şekerli su ve ayakları havaya kaldırarak yatmak

başka bağımlılıklar. başka diyorum çünkü aşk da bir bağımlılıktır zaten. aşık olunca bir insana bağımlı olursun, onu görmeden, sesini duymadan, kokusunu içine çekmeden yaşayamaz hale gelirsin. bırakınca da aynı diğer bağımlılıklar gibi zorlar insanı. bunun içinde yaşanmışlıklar ve duygular yoğun olduğundan öbürlerinden daha çok zorlar tabii. ama yerini çoğunlukla bir ya da iki bağımlılıkla az çok doldurabilirsiniz.

aşık olduğunuz kişiye mesaj atın konuşmaya çalışın. eğer ortada bir ilişki varsa iki durum var; - eğer siz onu severken ayrıldıysanız; arayın, mesaj atın, kapısına gidin özür dileyin. hiç bir şey kaybetmezsiniz emin ol. denedim olmadı, ben elimden geleni yaptım dersiniz, emin olun içiniz rahatlar ve aşk acısının süresi kısalır gerçekten. -eğer o sizden ayrıldıysanız yine peşini bırakmayın, çözebiliriz diyin insanız konuşarak halledebiliriz diyin. yapmayın gurur, o mesaj atsın demeyin, haklı olabilirsiniz o ayrıldı ama bu mutluluğunuz mimarı olmanıza engel mi? eğer ilişki yoksa tamamen platonik bir aşksa, şiir yazın ona, mektup yazın, sürpriz yapın elinizden ve en önemlisi içinizden ne geliyorsa yapın onu kazanmak için. cidden her iki durumda da elinizden geldiğini yapmak insanı fena bir şekilde rahatlatıyor. hiç bir şey yapmazsanız belli bir süre sonra mantıklı düşününce (çünkü insan aşk acısı çekerken mantıklı düşünemiyor. ) keşke diyor insan keşke bir şeyler yapsaydım. ama her şeyi yapıp yine bir şey olmadıysa sözlüğe yazın, içinizi dökün bi de kürk mantolu madonna da sabahattin ali'nin dediğini yapın. "sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: "napalım kısmet değilmiş.."

gerçek acılar, mesela ailenizin tükendiğini görmek. size aşkı değil hayatı hatırlatıyor.

salatalık (kornişon) turşusu

"montla sıçmak" espirisini kimse yapmadı mı?

memleketle ilgilenin abi inanın memleketin derdinin yanında kendi derdiniz hiçbir şey kalıyor sonra bu tarz şeylere üzüldüğün her saniye için daha da üzülüyorsun

abi trol olsun diye demiyom bi halı saha en az 3 gün unutturuyor

vazelin

sevdiğiniz*

zaman gercekten zaman iyi gelecektir:)

kavuşmak

herkes yaşattığını yaşar hemen olacak diye beklemeyin ama emin olun onun da size yaptığı gibi tökezleyip kalacağı bir zaman gelecek. fazla düşünmemeye çalışmak lazım yıpranan siz olursunuz

üstüne hafif limon dökmek iyi gelebilir

iyi gelen bişey yok galiba.ne yaparsanız yapın onu hatırlıyosunuz zaten.

gerçekleri bir şekilde kabullenin. çünkü kabullenemeyince daha fazla acı çekiyorsunuz. onunla beraber yaşamayı öğrenin.

namaz